Vurgun Sayılır “Cemal Safi”

“Kahrımın nedenini söylesem irkilirler, herkes beni kays seni leyla bilirler.“11 dakika


64

        38 yaşına kadar tutabildi içindekileri. Hayata olan saygısı, sanata olan tutkusu, inandığı değerler her daim onu besleyen yegane şeyler oldu bu yolda.

      

  Cemal Safi, 15 Ekim 1938 tarihinde Samsun'da doğdu. İlköğretimini Sakarya İlkokulu'nda tamamlayan Safi, eğitim hayatına Samsun Sanat Okulu'nda son verdi. 1959 yılında ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. 

"İçim ürperiyor ya evde yoksan?"

       

Cemal, 1962'de Şükran Hanım'la hayatını birleştirdi. Bu evlilikten, Mehmet Akif, Peyami Safa ve Ebru adını verdiği üç çocuğu oldu. Şükran Hanım'ı dünyanın en iyi eşi olarak tanımlıyordu. 1971 yılına kadar sahibi oldukları Büyük Otel'de babasıyla birlikte çalıştı. 38 yaşından sonra şiirlerini yazmaya başladı.

"Yalan mı söyledin göz göre göre

Ne zaman dolacak verdiğin süre

Gönülden gördüğüm takvime göre

Aldığım her nefes bir gün sayılır"

      Aslında çocukluğunda keşfetmişti kendini ancak ailesinin sorumluluğu, babasıyla birlikte yürüttüğü işi, evliliği ve çocuklarının da sorumluluğu üzerine eklenince, kendi deyimiyle duygularını dile getirme fırsatı bulamadı. Bu sebepten dizeleri 38 yaşında çözülebilmişti.

     "Gözlerim uykuyla barıştı sanma, sen gittin gideli dargın sayılır.

Ben de bir zamanlar sevildim ama, seninki düpedüz vurgun sayılır."

     Cemal Safi’nin şiirleri birçok sanatçı tarafından bestelendi. İlk şiirlerini; mahallede abilik yaptığı küçük kardeşinin sınıf arkadaşı olan Orhan Gencebay bestelemişti. 1990 yılında “Rüyalarım Olmasa”, 1991 yılında “Vurgun” adlı bestelerin güftekarı olarak iki yıl art arda yılın şairi seçildi. Yaşamı boyunca şiirlerinin 40 tanesi Orhan Gencebay tarafından bestelenmişti. Ancak sanat dünyasının birçok duayeni onunla birlikte çalışmak için bekliyordu. Onur Akay, Muazzez Abacı, Muazzez Ersoy, Selçuk Tekay, Zekai Tunca, Candan Erçetin. Birçok sanatçı, Cemal Safi’nin 150 şiirinden fazlasını besteledi; güzelliğine güzellik kattı.

 

"Gözyaşıdır canevimin kirası."

     

Rıza Tevfik’in şiirlerini okuduğunda çok etkilenmişti ondan. En çok “Sürgün” şiiri, hikayesi yüreğine dokunmuştu onun. Rıza Tevfik, sürgün dönümünde ölüm haberini aldığı Tevfik Fikret’in mezarı başında gözyaşları içinde bu şiiri yazar. Cemal Safi’yi etkileyen işte bu yaşanmış anlardı.Çocuk aklıyla bir gün bunları kendisinin de sonsuz duygularla yazacağını hayal ederdi hep. İşte Rıza Tevfik‘in, Tevfik Fikret için yazdığı Cemal Safi‘nin de edebiyatına nakşettiği şiirin birkaç dizesi; 

    

KABR-İ FİKRET’İ ZİYARET 


– Tevfik Fikret'in necîb rûhuna –

Dediler ki, ıssız kalan türbende,

vahşî güller açmış!.Görmeye geldim;

o hücrâ cennetin hâkine ben de,

hasretle yüzümü sürmeye geldim

    

    Türk Dil Kurumu tarafından Türkçeyi en etkin ve güzel kullanan şair olarak ödüllendirildi. Eminescu madalyası başta olmak üzere defalarca Hürriyet’in Altın Kelebek, Milliyet’in Yılın En Sevilen Şarkıları birincilik ödülleri ile TRT’nin Yılın Şair’i gibi sayısız ödüle layık görüldü.

“Sen de elin bir anlık zevki uğruna satıl

Sen de deryalar bağışla, bir damlaya aldatıl

Bir iki koklan, atıl, yosmagüllere katıl

Dinmesin gözlerinden, elemin de, nemin de!.”

   

    Sanatını ve kendini tanımlarken şu cümleleri kuruyor Safi; “Klas işler yaparsan klasik olursun, modaya uygun işler yaparsan demoda olursun. Klasik olmak lazım sanatta. Köklerinin sağlam olması lazım, zeytin ağacı, çınar ağacı gibi. Kökü sağlam olmayanın meyvesi olmaz” Kurmaca ve hayal ürünü şiirler yazamayacağını belirten Safi, bütün şiirlerinin yaşanmışlıklarla ve duygularla yazıldığını ifade ediyor. Bu yüzdendir ki her şiirinde, bestelenmiş her dizesinde hepimiz bir çok anıya sahibiz. 

     Ve kulağımız ne zaman işitse; Cemal Safi’nin dizelerinde bir “ah”ımız var

“Kahrımın nedenini söylesem irkilirler, herkes beni kays seni leyla bilirler.”

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

64
Fatma Erol<span class="bp-verified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir